This project is funded by the European Union.

9 Şub 2022

Green Solar Network Konferansı 1 | Enerji Depolama Oturumu

Green Solar Network Konferansı 1 | Enerji Depolama Oturumu

Enerji Depolama Oturumu” 17 Aralık tarihinde Fichtner GmbH Kıdemli Proje Müdürü Dr. Mehmet Kapusuz’un “Türkiye’de Enerji Depolama Yatırımları”, TWRE Üyesi Froninus Pazarlama Departman Sorumlusu Müge Mücaviroğlu’nun, “Yeşil Enerji ve Akıllı Depolama Çözümleri”, TWRE Danışma Kurulu Üyesi Innoses Kurucu Ortağı Simay Akar "Lityum İyon Pillerin Özel Pazarlama Çözümleri” başlıklı sunumları ile gerçekleştirilmiştir.

Türkiye’de Enerji Depolama Yatırımları

Dr. Mehmet Kapusuz, sunumuna kendini tanıtarak başladı. Enerji teknolojileri alanında lisans, yüksek lisans ve doktora tahsili gören Mehmet Kapusuz, yenilenebilir enerji ve depolama teknolojileri konularında uzman olduğunu şu anda Almanya’da kıdemli proje yöneticisi olarak çalışmakta olduğunu belirterek sunumuna enerji sorununun çözümü üzerine konuşarak başladı.

Temiz, güvenilir, kolayca elde edilebilen ve en önemlisinin sürdürülebilir enerjiyi elde edebilmek için ulaşımda, kara ve deniz taşımacılığında, elektrik enerjisi üretiminde sera gazları ve özellikle CO2 salınımınım azaltılması gerektiğinin hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Ekonomik sektörler göz önüne alındığında global ölçekte sera gazları salınımında yüzde 25 oranında elektrik ve ısı enerjisi üretiminden yüzde 20 oranında endüstride kullanımdan ve yaklaşık yüzde 15 oranında taşımacılıktan kaynaklandığını belirtti. Bu değerleri göz önüne alan Mehmet Kapusuz, Ulaşım, taşımacılık ve enerji üretimi sektörlerinde bu salınımları azaltıcı uygulamalara geçilmesi gerektiğini ısrarla vurguladı.

Yenilebilir enerji kaynaklarının bazı sorunlarının olduğunu söyleyen Mehmet Kapusuz, buna örnek olarak sürekli enerjinin sağlanamayabileceği sadece rüzgar veya güneş varken arz sağlanması gibi dezavantajları sıraladı. Bu sorunları çözmenin ancak ve ancak alternatif depolama ile mümkün olabileceğini ifade etti. Günümüzde teknolojik olarak en çok gelişim gösteren şeklinin aküler olduğunu belirten Mehmet Kapusuz, akü ile depolamanın hem araçlarda elektrik enerjisi olarak hem de yenilebilir enerji üretimin akuple edilerek arzın sürekliliğini sağlayabileceğini ifade etmiştir.

2010 yılından itibaren elektrikli araçların ya da hibrit araçların üretiminin ve kullanımında büyük artış olduğunu fakat pandeminin etkisiyle tüm dünyanın üretim ve satın alma talebinin düşüş trendinde olduğunu vurguladı. Pandemi etkisiyle düşüşler olsa da 2025 ve 2030’lu yıllarda petrol yakıtlı araçları tamamen yasaklayacak ülkelerin bile bulunduğunu söyleyerek dikkate değer bir konu olduğunu yineledi.

İlk zamanlarda elektrikli araçların üretiminin Avrupa’da olmasına rağmen batarya üretim merkezlerinin Asya ve ABD’de olduğunu ancak artık batarya üretimi üzerinde kontrolü elinde tutmanın öneminin kavranmasıyla batarya üreticilerini satın almaya onlarla anlaşmalar ve yenilikçi projeler yapmaya odaklanmış olduklarını açıkladı.

“Daha Fazla Güneş, Daha Fazla Rüzgar, Daha Fazla Depolama.”

Son olarak batarya üretiminde Türkiye’nin çok geride olduğunu bunun en büyük nedeninin ise kalifiye personelin olmamasına bağlayan Mehmet Kapusuz, çok hızlı büyüyen bu sektörde kalifiye personel yetiştirmek büyük öncelikte ayrıca Türkiye’nin herkesin bildiği gibi TOGG elektrikli araç üretimi fabrikası yatırımının ardından yine kendi bataryalarını üretebilmesi tedarik zinciri kontrolünü elinde tutarak stratejik bir hamle yapabileceğini vurgulayarak konuşmasını noktaladı.

Yeşil Enerji ve Akıllı Depolama Çözümleri

Müge Mücaviroğlu sunumuna, Dünyada ve Türkiye’de enerji depolamanın önemi üzerine konuşarak başladı. 2021 yılı itibariyle 41.1 milyar dolar olan lityum iyon pilleri pazarının 2030 yılında 120 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini ifade etti.

Solar enerji, elektrik depolama, ısı elde etme, elektrikli araçlar için şarj ve hidrojen depolamada güneş enerjisinin nasıl entegre edilebileceği ana başlıkları üzerinden sunumuna devam edeceğini ifade ederek, sırayla bu başlıkları değerlendirmeye başladı.

İnverter ile enerji tasarrufu sağlanarak yüzde 100 öz tüketim ile bu sistemleri hayatımıza rahatlılla tatbik edebiliceğimizden bahsetti. Sistemin kalbinin akıllı sayaçlar olduğunu ifade eden Müge Mücaviroğlu, enerjinin fazlasını depolayacak ve özellikle zor şartlarda örneğin güneş enerjisinin nispeten daha az olduğu zamanlarda bu depolanan enerjiyi kullanabileceğimizi müjdeledi.

Lityum akü depolama ve acil güç modunun, akıllı sayaç sayesinde ürettiğimiz elektriği kullandıktan sonra fazlasını şebeke iletiyoruz. Eğer elektrikler giderse, bu durumlarda acil güç modunun devre gireceğini. Sistemimizi bu şekilde sürdürülebilir enerjiyle kurtarabileceğimizi vurguladı.

Yine aynı bir önceki konularda olduğu gibi sıcak su depolamada, elektriğin her kısmını bedavaya kullanmanın ana amacımız olduğunu bu sebeple mevcut olan su pompamızın ya da su kazanımızın ısınmasını güneş enerjisiyle entegre olarak sağlayabileceğimizi belirtti.

“Hep beraber 24 saat güneş alabiliriz”

Elektrikli araçlar için enerji depolamada, evimizde bir çeşit PV sisteminin olduğunu ve her marka araçla uyumlu bir cihaz olacağını ifade etti. Elektrikli aracımızı güneş enerjisinden faydalanarak depoladığımız enerji ile aracımızı şarj edebileceğimizi belirtti.

PV sistem ve uzaktan izleme konusunda ise telefonda ya da tablette uygulamanın herkesin rahatlıkla indirip kullanabileceği ve kolay kullanımlı ara yüzü sayesinde pratik şekilde üretim ve tüketim değerlerimizi görüp analiz yapılabilmemize olanak sağlayacak bir sistemin olacağını vurguladı.

Yeşil hidrojen depolama, paneller ve inverterler yardımıyla güneş enerjisinden elde edilen elektriği, yakıt pilleri ile beraber hidrojene çevrildiğini ve çevrilen hidrojenin iki şekilde kullanıldığını belirterek, ya hidrojen yakıtı kullanan araçlara ya da su veya gaz olarak depolanabileceği daha sonrasında ise elektrolizle beraber yakıt olarak bizlere geri döneceğini ifade ederek sunumunu tamamladı.

Lityum İyon Pillerin Özel Pazarlama Çözümleri

Simay Akar, sürdürülebilir ve modern enerjiye olan erişimin öneminden bahsederek, hem ekonomik hem de kesintisiz şekilde temel ihtiyaçların karşılanabilecek ve insanların her zaman her şekilde kolay ulaşabilmesine imkan verecek enerji üretiminin tüm dünyada çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini belirtti.

Enerji depolama teknolojilerinden lityum bataryalarına dikkat çeken Simay Akar, tüm dünyada özellikle Asya üreticilerinin ön plana çıktığını bunun nedeninin ise nitelikli insan gücünün ve ham madde kaynaklarına erişimin kolay ve ucuz olması gibi etkenlerine dikkat çekti. Bu unsurların geliştirilmesinin çok önem taşıdığını belirtti.

Lityum batarya teknolojilerinde İki farklı teknolojinin ön plana çıktığını bunların LTF (lityum-demir-fosfat) diğerinin ise LMK (lityum-manganez-kobalt) teknolojisinin ön plana çıktığını işaret ediyor. İhtiyaç duyulan modellerde doğru kombin edilen hibrit modellerde avantaj ve dezavantajların iyi analiz edilerek, karşılaştırılarak doğru verim alınması çok önemli olduğunu vurguladı.

“Her teknolojide enerji depolama bir oyun değiştiricidir.”

E-mobility uygulamalarının (electrification-mobility) özellikle bataryaların ekonomik, kullanışlı ve güvenli olması sebebiyle elektrikli araçlar gibi kâr marjı yüksek alanlarda rahatlıkla kullanılmasının uygun olduğunu belirtti. Elektrikli bataryaların geri dönüşümünün doğru uygulamalar yapıldığı süresince mümkün olabildiğini ve bu sayede aynı bataryaların kullanıldıktan sonra çevreye zararlı etkilerinin geri dönüşümü sağlanarak azaltılması sonucunu oluşturacağını vurguladı.

Solar car park, Floating solar ve PV tarımsal sulama gibi sistemlerde çok fayda sağlanabileceğini belirtmiştir. Enerjide yeniden üretimin ne kadar önemli bir şey olduğunu vurgulayan Simay Akar, bu sistemlerin hem öz tüketici hem de sanayicilerin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini ve bu tüm dijital teknolojilerin bütünsel bir parça olarak ele aldıklarını belirterek sunumunu sonlandırdı.

Bilgi Merkezinde Ara