This project is funded by the European Union.
9 Şub 2022
“Elektrikli Araçlar Oturumu” 17 Aralık tarihinde AVERE Türkiye Elektro Mobilite Derneği Genel Sekreteri Haluk Sayar’ın “Elekto Mobilite Konusunda Türkiye ve Dünyanın Mevcut Durumu”, Elkon Elektrik Ar-Ge Müdürü Erdeniz Erol’un, “Gemilerin Elektrofikasyonu ve Deniz Ulaşımında Yenilenebilir Enerji Kullanımı”, Hergüner Bilgen Özeke Avukat Ortaklığı şirketinden Deniz Tuncel’in "Türkiye’de Elektrikli Ulaşımın (Elektromobilite) Hukuki Altyapısı” başlıklı sunumları ile gerçekleştirilmiştir.
Elekto Mobilite Konusunda Türkiye ve Dünyanın Mevcut Durumu
Haluk Sayar, sunumuna fosil yakıtlı araçlardan elektrikli araçlara geçişin hızlı şekilde devam ettiğinden bahsederek giriş yaptı. 2021 yılı başlarına kadar 3000 adet araç satıldığını belirten Haluk Sayar, 2021 yılı Kasım ayı sonunda 3000 adet daha satıldığını vurguladı. 2030 yılına gelindiğinde tahminen 750.000 – 1.000.000 araç satılacağını ifade etti.
Elektrik motorlu araçların yakıt maliyeti olarak daha ekonomik olduğunu ifade edip bu sözlerine dizel bir araca göre 5 te 1 oranında daha az maliyetli olduğunu ekledi. Ayrıca elektrikli araçların bakım maliyetleri daha düşük olduğunun altını çizdi.
Performans olarak karşılaştırmalarına bakılacak olursa elektrikli araçların anında reaksiyon vererek ivmelenmesi gibi yönlerden daha iyi performans verdiğine değindi.
Paris anlaşmasından sonra Avrupa Birliği yeşil mutabakatı ile tüm dünyada emisyon salınımının azaltılması için bazı kararlar alındığını ve “hit for 55” akti en önemli kararlardan biri olduğunu ifade etti. “Hit for 55”, aktini ise 1990’dan 2030 yılına gelindiğinde sera gazı salınımı oranının yüzde 55 azaltılacağını taahhüt eden bir proje olduğunu tanımladı. Her sektörde sera gazı salınımın azaltılması yönünde planlar yapıldığını vurguladı.
“Elektromobiliteye geçiş için çok ciddi değişikliklere ihtiyacımız var.” |
Mobiliteden beklentinin ise tahmini olarak 2050 yılında karbon nötr olacağını belirtti. Karbon nötr ifadesini salınmış olunan karbonun tutunan sera gazına karşı dengelenmesi anlamına geldiğini söyleyerek sözlerine devam eden Haluk Sayar, Avrupa Birliği 2035 yılına kadar içten yanmalı motorları üretmeyi tamamen bırakacağını duyurduğunu vurguladı. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat planına karşılık Türkiye’de kendi yeşil mutabakat planını açıkladı ve Türkiye, Avrupa Birliği’nin 2050’de karbon nötr olma hedefine karşılık 2053’de karbon nötr olma hedefini ortaya attığını vurguladı.
Son olarak Elektro mobilitenin sadece arabalar için değil gemi tramvay vb. birçok araç içinde çok önemli olduğunun altını çizerek sunumunu tamamladı.
Gemilerin Elektrofikasyonu ve Deniz Ulaşımında Yenilenebilir Enerji Kullanımı
Erdeniz Erol, 2016-2017 yılında Elkon’un ürettiği bir geminin elektrikli olduğunu ifade ederek başladı. Dünya ticaretinde taşınan yüklerin yaklaşık yüzde 90’ı deniz yoluyla taşındığını ve Boğazdan geçen 1 tanker 100 adet içten yanmalı motora sahip otomobil kadar emisyona neden olduğunu söyleyerek çarpıcı bir istatistiği vurguladı.
Dünya’da akıllı şehirler içinde deniz ulaşımının sağlandığı şehirler arasında bir karşılaştırma yapan Erdeniz Erol, İstanbul, Hong Kong, Sidney, Londra, New York, San Francisco şehirleri arasında İstanbul’un en çok deniz ulaşımı sağlanan lider bir şehir olduğunu vurguladı. Ayrıca 2035 yılında deniz yolu ile ulaşımın büyük derecede artışın olacağına ve bu sebeple elektrikli gemilerin kullanılmasının gelecekte epey önemi olduğuna işaret etti.
Sunumunda Gemi sistemleri ve alt bileşenlerinden bahsederken geleneksel ve dizel elektrikli gemilerin farklarını belirterek devam etti.
Geleneksel motorlarda ana dizel motorun pervaneyi çalıştırarak hareketi sağladığını buna karşılık dizel elektrikli motorlarda ise jeneratörün elektriği ürettiğini ana şaftın olmadığını ve motorun pervaneyi hareket ettirdiğini tanımladı.
Yolcu taşımacılığı yapan gemilerde batarya kullanımının çok olduğu vurgulanmış toplam 536 elektrikli geminin sipariş aşamasında olduğunu ifade etti. Ayrıca karbon emisyonunun hidrojen ve bataryalı sistemlerde oldukça düştüğünü belirtti. Hidrojen ve elektrik bataryalarının geleceğin yakıt kaynaklarının başatı olacağını vurguladı.
Gemilerin tüm maliyet kırılımında elektrik sistemlerinin payı sevk sistemlerinin de elektriklenmesiyle yüzde 2-3 seviyelerinden yüzde 10-15 seviyelerine çıkacağını öngördü. Batarya kullanımının gemi sevk sistemine sunduğu avantajlardan bahsetmeye devam eden Erdeniz Erol yükü optimize ettiğini, şarj deşarj yapısıyla esneklik sağladığını ve operatörlerin mali giderlerinin de azaldığını ifade ediyor. KWh başına batarya maliyetlerinin giderek düştüğü ve 2030 yılına kadar daha da düşeceğini vurguladı.
Sunumunun sonunda Elkon şirketinin tamamlanmış 500 üzerinde gemi projesinin olduğunu ifade ederek firmanın AG panolar ve starter, alarm izleme ve kontrol, elektrik tahrik ve sürücü, devreye alma ve işçilik, dinamik konumlandırma, entegre köprü navigasyon hizmetlerini verdiğini söyleyerek sunumunu tamamladı.
“KWh başına batarya maliyetleri 2030 yılına kadar ciddi oranda düşecek.” |
Türkiyede Elektrikli Ulaşımın (Elektromobilite) Hukuki Altyapısı
Hergüner Bilgen Özeke, Türkiye’de 2019’da 2000 adet elektrikli aracın, 1350 adet elektrikli şarj noktasının bulunduğuna dikkat çekti. Ayrıca Türkiye’de araç başına düşen şarj noktası sayısının 2 adet olduğunu varsaydı. 2025 yılında tahmini 350.000 adet elektrikli araç olması beklediğini, 2030 yılında ise 1.000.000 ile 2.500.000 elektrikli aracın olmasını tahmin ettiğini söyledi.
2019 yılında yürürlüğe giren enerji verimliliği yönetmeliğinin önümüzdeki 15 yıl içinde motorlu araçların birikim yakıt tüketimlerinin düşürülmesi, araçlarda verimlilik standartlarının yükseltilmesi, çevreci alternatif yakıt kullanımın teşvik edilmesi, hava kirleticilerinin ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasının amaçlandığını ifade etti.
Bu hedefleri gerçekleştirmek için belediyelerin otoparklarda elektrikli araç şarj istasyonları için yer tahsis etmesi ayrıca kent merkezlerinde ve semt ölçeğinde yoğun trafik ve hava kirliğinin yaşandığı alanlarda araçlara kısıtlama getirilmesi gerektiğini tavsiye etmektedir.
25 Mart 2021 tarihli resmi gazetede yayımlanan otopark yönetmeliğinde yeni yapılacak otoparklarda zorunlu şarj ünitesinin yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kentlerde hızla yaygınlaşan bisiklet ve scooter gibi elektrik gücüne dayalı araçların istifadesi için bisiklet park istasyonlarının, elektrikli otomobil şarj istasyonlarına ve toplu taşıma ağlarına kolay ulaşılabilecek yerlerde olması gerektiğini ifade etti.
E-scooter yönetmeliğinden bahseden Hergüner Bilgen Özeke, yetki belgesi sahiplerinin hizmet verecekleri e-scooterların en az yüzde 30’u sanayi ve teknoloji bakanlığı tarafından belirlenecek yerlilik esasına uygun olacaktır kararının altını çizdi.
EPDK, 1 ağustos 2020 tarihi itibariyle yeşil tarife (YETA) uygulamasını hayata geçirdi. Bu kapsamda tüketiciler istedikleri takdirde elektrik tedarik şirketlerinden yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik enerjisini temin edebileceğini müjdeledi. Ayrıca şarj istasyonu işletmecilerinin YETA’ya başvurması halinde elektrikli araçların elektrik ihtiyacı yenilenebilir kaynaklardan karşılanacağını, bu sayede çevreci bir enerji döngüsünün kurgulanmasının mümkün olacağını ifade etti.
Sonraki adımlarda ne olacağından bahseden Hergüner Bilgen Özeke, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nda dünyadaki elektromobilite uygulamalarını değerlendirdi.
Giderek yaygınlaşan elektrikli araçların yanında yürüyüş ve bisiklet yolları, düşük emisyon bölgeleri, sıfır emisyonlu taşıtlar ve toplu taşımada elektrik, hibrit ya da hidrojenle çalışan otobüsler ve dahası zehirli emisyon harcı (T-Charge) benzeri çevreci vergiler gibi alternatiflerin büyükşehir belediyelerinin de inisiyatifi ile Türkiye’de hayata geçirilmesini bekleyebiliriz cümleleriyle sunumunu sonlandırdı.
“Elektrikli ulaşıma geçişi hukuka uygun hale getirelim.” |